kurumlar-vergisi-hesaplama.muhasebenews.com Open in urlscan Pro
185.44.192.190  Public Scan

Submitted URL: http://kurumlar-vergisi-hesaplama.muhasebenews.com/
Effective URL: https://kurumlar-vergisi-hesaplama.muhasebenews.com/
Submission: On June 20 via api from TR — Scanned from DE

Form analysis 1 forms found in the DOM

https://admin.muhasebenews.com/corporation-tax/

<form data-form-email="" novalidate="" action="https://admin.muhasebenews.com/corporation-tax/">
  <div class="row">
    <div class="col-md-6">
      <div id="date_group" style="display: block;">
        <div class="form-group">
          <label for="year">Yıl</label>
          <input class="form-control datepicker date-picker" type="text" id="year" name="year" placeholder="Yıl giriniz" autocomplete="off">
          <div class="invalid-feedback"> Yıl Giriniz </div>
        </div>
      </div>
    </div>
    <div class="col-md-6">
      <div id="date_group">
        <div class="form-group">
          <label for="amountProfit">Vergi Öncesi Kar</label>
          <input type="text" name="amountProfit" id="amountProfit" data-type="currency" class="form-control" placeholder="Miktar Giriniz" required="">
          <div class="invalid-feedback"> Vergi Öncesi Kar Giriniz </div>
        </div>
      </div>
    </div>
  </div>
  <div class="d-none alert alert-success w-100 my-md-3" role="alert" data-success-message=""> Hesaplama Başarılı! </div>
  <div class="d-none alert alert-danger w-100 my-md-3" role="alert" data-error-message=""> Lütfen tüm alanları doğru şekilde doldurduğunuzdan emin olun. </div>
  <div data-recaptcha="" data-sitekey="6Lemz4gUAAAAAElq4ZHFBzI7j8QUiYMn9I0mzQWG" data-size="invisible" data-badge="bottomleft">
    <div class="grecaptcha-badge" data-style="bottomleft"
      style="width: 256px; height: 60px; position: fixed; visibility: hidden; display: block; transition: right 0.3s ease 0s; bottom: 14px; right: -186px; box-shadow: gray 0px 0px 5px; border-radius: 2px; overflow: hidden;">
      <div class="grecaptcha-logo"><iframe title="reCAPTCHA"
          src="https://www.google.com/recaptcha/api2/anchor?ar=1&amp;k=6Lemz4gUAAAAAElq4ZHFBzI7j8QUiYMn9I0mzQWG&amp;co=aHR0cHM6Ly9rdXJ1bWxhci12ZXJnaXNpLWhlc2FwbGFtYS5tdWhhc2ViZW5ld3MuY29tOjQ0Mw..&amp;hl=de&amp;v=SglpK98hSCn2CroR0bKRSJl5&amp;size=invisible&amp;badge=bottomleft&amp;cb=v0ut4oqmtcnu"
          width="256" height="60" role="presentation" name="a-4h7xkesphts" frameborder="0" scrolling="no" sandbox="allow-forms allow-popups allow-same-origin allow-scripts allow-top-navigation allow-modals allow-popups-to-escape-sandbox"></iframe>
      </div>
      <div class="grecaptcha-error"></div><textarea id="g-recaptcha-response" name="g-recaptcha-response" class="g-recaptcha-response"
        style="width: 250px; height: 40px; border: 1px solid rgb(193, 193, 193); margin: 10px 25px; padding: 0px; resize: none; display: none;"></textarea>
    </div><iframe style="display: none;"></iframe>
  </div>
  <button class="btn btn-primary btn-block btn-loading" type="submit" data-loading-text="Hesaplanıyor..">
    <!-- Icon for loading animation -->
    <svg class="icon bg-white" width="24px" height="24px" viewBox="0 0 24 24" version="1.1" xmlns="http://www.w3.org/2000/svg" xmlns:xlink="http://www.w3.org/1999/xlink">
      <title>Icon For Loading</title>
      <g stroke="none" stroke-width="1" fill="none" fill-rule="evenodd">
        <g>
          <polygon points="0 0 24 0 24 24 0 24" opacity="0"></polygon>
        </g>
        <path
          d="M12,4 L12,6 C8.6862915,6 6,8.6862915 6,12 C6,15.3137085 8.6862915,18 12,18 C15.3137085,18 18,15.3137085 18,12 C18,10.9603196 17.7360885,9.96126435 17.2402578,9.07513926 L18.9856052,8.09853149 C19.6473536,9.28117708 20,10.6161442 20,12 C20,16.418278 16.418278,20 12,20 C7.581722,20 4,16.418278 4,12 C4,7.581722 7.581722,4 12,4 Z"
          fill="#000000" fill-rule="nonzero" transform="translate(12.000000, 12.000000) scale(-1, 1) translate(-12.000000, -12.000000) ">
        </path>
      </g>
    </svg>
    <span>Hesapla</span>
  </button>
</form>

Text Content

Destek
 * Uygulama Hakkında


KURUMLAR VERGISI, KAR DAĞITIM STOPAJI VE KIŞISEL GELIR VERGISI HESAPLAMA TABLOSU

Formu doldurun ve kurumlar vergisi tutarını hemen görün.

Yıl
Yıl Giriniz
Vergi Öncesi Kar
Vergi Öncesi Kar Giriniz
Hesaplama Başarılı!
Lütfen tüm alanları doğru şekilde doldurduğunuzdan emin olun.

Icon For Loading Hesapla



1- KAR ve KURUMLAR VERGİSİ HESAPLAMA TABLOSU Açıklama Oran Tutar Yıl Vergi
Öncesi Kar Kurumlar Vergisi Vergi Sonrası Kar

2- KURUMLAR VERGİSİ VE KAR DAĞITIM STOPAJI TABLOSU Tür Oran Tutar Kurumlar
Vergisi Kar Dağıtım Stopajı %10 Şirkette Ödenen Toplam Vergi

3- KİŞİSEL GELİR VERGİSİ HESAPLAMA TABLOSU Tür Oran Tutar Toplam Brüt Kar Payı
Gelir Vergisi İstisnası %50 Gelir Vergisine Tabi Tutar Hesaplanan Gelir Vergisi
Şirkette Ödenen Stopaj Ödenecek Kişisel Gelir Vergisi İade Alınacak Kişisel
Gelir Vergisi

4- ÖDENEN TOPLAM VERGİ TABLOSU Açıklama Oran Tutar Vergi Öncesi Kar Kurumlar
Vergisi Kar Dağıtım Stopajı %10 Kişisel Gelir Vergisi İade Alınacak Kişisel
Gelir Vergisi TOPLAM ÖDENEN VERGİ Vergiler Sonrası Ele Geçen Toplam Verginin
Vergi Öncesi Kara oranı

5- Gelir Vergisi Ödeme Takvimi Taksit Vade Tutar 1. Taksit 2. Taksit


1- BU UYGULAMA ILE HANGI HESAPLAMALARI YAPABILIRSINIZ?

Bu hesaplama uygulaması ile;

 1. Şirketin vergi matrahı üzerinden kurumlar vergisini,
 2. Şirket karının ortaklara dağıtılması halinde oluşacak kar dağıtım stopajını
    (kesintisini),
 3. Şirket ortaklarının ödemesi gereken kişisel gelir vergisini

hesaplayabilirsiniz.

AYRICA AŞAĞIDA KURUMLAR VERGISI KANUNU VE MEVZUATI HAZIRLANMIŞ BAZI BILGILERE
ULAŞABILIRSINIZ.

(Bilgiler 17 Şubat 2023 tarihinde hazırlanmış olup bu tarihten sonraki
değişiklikler işlenmemiş olabilir. Bu nedenle aşağıdaki bilgilere göre işlem
yapmadan önce hak kaybı nedeniyle mağduriyet yaşamamanız için Kurumlar Vergisi
Kanunu ve mevzuatını vakanız özelinde incelemenizi önemle tavsiye ederiz.
Verilen bilgilerden sorumluluk kabul edilmez.)


2- KURUMLAR VERGISI KANUNU’NDA YERE ALAN BAZI HÜKÜMLER;

2.1- KIMLER KURUMLAR VERGISINE TABIDIR?

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’nci maddesine göre;

(1) Aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:

 a. Sermaye şirketleri.
 b. Kooperatifler.
 c. İktisadî kamu kuruluşları.
 d. Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler.
 e. İş ortaklıkları.

(2) Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur.

2.2- KIMLER KURUMLAR VERGISI MÜKELLEFIDIR?

Limited ve Anonim Şirketler, Kooperatifler, İktisadi Kamu Kuruluşları, Dernek
veya vakıflara ait iktisadî işletmeler, İş ortaklıklar ve aşağıda sayılan diğer
kişiler kurumlar vergisi mükellefidir.

(1) Sermaye şirketleri: 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir.
Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine
tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır.

(2) Kooperatifler: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya
özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı
kooperatifleri ifade eder.

(3) İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer
kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı
bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî
işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur.

(4) Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup,
bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî
işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilir.

(5) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait
veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci
fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki
yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir. Bu Kanunun
uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır.

(6) İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî
işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler
arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve
kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması
mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti
karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis
edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.

(7) İş ortaklıkları: Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında
veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte
yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları
ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş
ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini
etkilemez.

2.3- KURUMLAR VERGISI BEYANI NE ZAMAN ÖDENIR?

(1) Kurumlar vergisi, beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenir.

(2) Tasfiye ve birleşme halinde, tasfiye edilen veya birleşen kurumlar adına
tasfiye veya birleşme kârı üzerinden tarh olunan vergiler, tasfiye veya birleşme
nedeniyle infisah eden kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi
içinde ödenir. Tasfiye edilen veya birleşen kurumların bu Kanuna göre tahakkuk
etmiş olup, henüz vadeleri gelmemiş bulunan vergileri de aynı süre içinde
ödenir.

(3) Kanunun 20 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre
gerçekleştirilen devir ve bölünmelerde münfesih kurum adına tahakkuk eden
vergilerden;

a) Bu fıkraların (a) bentlerinin (1) numaralı alt bentlerine göre münfesih veya
bölünen kurum adına tahakkuk edenler, devralan veya birleşilen kurumun devir
veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar,

b) Diğer hallerde ise beyanname verme süresi içerisinde,

devralan veya birleşilen kurumlarca ödenir.

(4) Muhtasar beyanname ile bildirilen vergiler, beyannamenin verildiği ayın
yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenir.

(1) Dar mükellefiyette kurumlar vergisi Ödeme süresi

a) Yıllık beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın sonuna
kadar,

b) Muhtasar beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın
yirmialtıncı günü akşamına kadar,

c) Özel beyannameyle bildirilenler ile tarhiyatın muhatabının Türkiye'yi terk
etmesi veya tasfiye ve birleşme hallerinde verilecek beyannamelerde ise
beyanname verme süresi içinde,

ödenir.

2.4- KURUMLAR VERGISI BEYANNAMESI NEREYE VERILIR?

(1) Özel beyan zamanı tayin olunan gelirlerle ilgili kurumlar vergisi
beyannamesi;

a) Taşınmazların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarda
taşınmazın bulunduğu,

b) Taşınırların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve
iratlarda mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı,

c) Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi
karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlarda işletmenin bulunduğu,

ç) Arızî olarak ticarî işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere
aracılıktan elde edilen kazançlar ile arızî olarak yapılan serbest meslek
faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlarda faaliyetin yapıldığı,

d) Arızî olarak Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık
faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda yolcu veya yükün taşıta alındığı,

e) Zarar yazılan değersiz alacaklarla karşılık ayrılan şüpheli alacakların
tahsili dahil olmak üzere terk edilen işlerle ilgili olarak sonradan elde edilen
diğer kazanç ve iratlar ile ticarî, ziraî veya meslekî bir faaliyete hiç
girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi
karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlarda ödemenin Türkiye'de
yapıldığı,

f) Diğer hallerde Maliye Bakanlığınca belirlenen,

yerin vergi dairesine verilir.

2.5- KURUMLAR VERGISI VE KURUMLAR GEÇICI VERGI ORANI NEDIR?

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32’nci maddesindeki genel kurumlar vergisi oranı
%20’dir.

2018-2023 Yılları için geçerli olan kurumlar vergisi oranları;

2018 %22 2019 %22 2020 %22 2021 %25 2022 %23 2023 %20

Kurumlar vergisi, 2023 Yılı için vergiye tabi kurum kazancı üzerinden %20
oranında alınır.

Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para
kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye
piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik
şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi %25 oranında alınır.

(2) Kurumlar vergisi mükelleflerince, (dar mükellefiyete tâbi kurumlarda ticarî
ve ziraî kazançlarla sınırlı olarak) câri vergilendirme döneminin kurumlar
vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre
ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenir. Tam mükellef
kurumlar için geçerli olan esaslar, dar mükellef kurumlara da aynen uygulanır.

(3) (700 Sayılı KHK'nın 173 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:09.07.2018)
Cumhurbaşkanı(**), ikinci fıkrada yazılı geçici vergi oranını 5 puana kadar
indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar getirmeye yetkilidir.

(4) Kanunun 23 üncü maddesine göre vergilendirilen yabancı ulaştırma
kurumlarında vergi oranını karşılıklı olmak şartıyla, ülkeler itibarıyla kara,
deniz ve hava ulaştırma kurumları için ayrı ayrı veya topluca sıfıra kadar
indirmeye veya bu maddede yazılı oranın bir katını geçmemek üzere yeni bir oran
tespit etmeye (700 Sayılı KHK'nın 173 üncü maddesiyle değişen ibare;
Yürürlük:09.07.2018) Cumhurbaşkanı(*) yetkilidir.

5) (6770 Sayılı Kanunun 29 uncu Maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük:
27.01.2017)19 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında birleşen sanayi sicil
belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden küçük ve orta
büyüklükteki işletmelerin, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde
münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile bu kapsamda
birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemidahil olmak
üzere üç hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği
kazançlarına uygulanmak üzere kurumlar vergisi oranını %75'e kadar indirimli
uygulatmaya, bu indirim oranını, sektörler, iş kolları, üretim alanları,
bölgeler, hesap dönemleri itibarıyla ya da orta ve yüksek teknolojili ürün
üreten veya imalatçı ihracatçı kurumlar için ayrıayrı veya birlikte
farklılaştırmaya (700 Sayılı KHK'nın 173 üncü maddesiyle değişen ibare;
Yürürlük:09.07.2018) Cumhurbaşkanı(*); bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

(7256 Sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle eklenen fıkra. Yürürlük: 1/1/2021
tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2021 takvim yılında
başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara
uygulanmak üzere 17.11.2020) (6) Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa
işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların (bankalar,
finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme
ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim
şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve
emeklilik şirketleri hariç) paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap
döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına kurumlar
vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanır. İndirimden yararlanılan hesap
döneminden itibaren beş hesap dönemi içinde pay oranına ilişkin bu fıkrada
belirlenen şartın kaybedilmesi hâlinde, indirimli vergi oranı uygulaması
nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi ziyaı cezası
uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.

(7351 sayılı kanunun 15 inci maddesiyle eklenen bent; Yürürlük: 1/1/2022
tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında
başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara
uygulanmak üzere 22.01.2022)(7) İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan
elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır.

(7351 sayılı kanunun 15 inci maddesiyle eklenen bent; Yürürlük: 1/1/2022
tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında
başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara
uygulanmak üzere 22.01.2022)(8) Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim
faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde
ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır. Bu
kazançların ihracata isabet eden kısmı için yedinci fıkra hükmüne göre ayrıca
indirim uygulanmaz.

(7351 sayılı kanunun 15 inci maddesiyle eklenen bent; Yürürlük: 1/1/2022
tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında
başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara
uygulanmak üzere 22.01.2022)(9) Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli
oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar
vergisi oranı üzerine uygulanır.

2.6- YURT DIŞINDA ÖDENEN VERGILER TÜRKIYE’DEKI KURUMLAR VERGISINDEN MAHSUP
EDILEBILIR

(1) Yabancı ülkelerde elde edilerek Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal
ettirilen kazançlardan mahallinde ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergiler,
Türkiye'de bu kazançlar üzerinden tarh olunan kurumlar vergisinden
indirilebilir.

(2) Kanunun 7 nci maddesinin uygulandığı hallerde, yurt dışındaki iştirakin
ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler, kontrol edilen yabancı
şirketin Türkiye'de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar
vergisinden mahsup edilebilir.

(3) Tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesi veya oy
hakkının % 25'ine sahip olduğu yurt dışı iştiraklerinden elde ettikleri kâr
payları üzerinden Türkiye'de ödenecek kurumlar vergisinden, iştiraklerin
bulunduğu ülkelerdeki kâr payı dağıtımına kaynak oluşturan kazançlar üzerinden
ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin kâr payı tutarına isabet
eden kısmı mahsup edilebilir. Kazanca ilave edilen kâr payı, bu kazançlar
üzerinden yurt dışında ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler dahil
edilmek suretiyle dikkate alınır.

(4) Yurt dışı kazançlar üzerinden Türkiye'de tarh olunacak vergilere mahsup
edilebilecek tutar, hiç bir surette yurt dışında elde edilen kazançlara Kanunun
32 nci maddesinde belirtilen kurumlar vergisi oranının uygulanmasıyla bulunacak
tutardan fazla olamaz. Bu sınır dahilinde, ilgili bulunduğu kazancın Türkiye'de
genel sonuç hesaplarına intikal ettirildiği hesap döneminde tamamen veya kısmen
indirilemeyen vergiler, bu dönemi izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar
indirim konusu yapılabilir.

(5) Geçici vergilendirme dönemi içinde yurt dışından elde edilen gelirlerin
bulunması halinde, bu gelirler üzerinden elde edildiği ülkelerde kesinti veya
diğer şekillerde ödenen vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi
tutarından da mahsup edilebilir. İndirilecek tutar, yurt dışında elde edilen
kazançlara Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen geçici vergi oranının
uygulanmasıyla bulunacak tutardan fazla olamaz.

(6) Yabancı ülkelerde vergi ödendiği, yetkili makamlardan alınarak mahallindeki
Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa mahallinde Türk menfaatlerini koruyan
ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik
olunmadıkça, yabancı ülkede ödenen vergiler Türkiye'de tarh olunan vergiden
indirilemez.

(7) Kurumlar vergisinden indirim konusu yapılan vergilerin yabancı ülkelerde
ödendiğini gösterir belgelerin, tarhiyat sırasında mükellef tarafından ibraz
edilememesi halinde, yabancı ülkede ödenen veya ödenecek olan vergi, Kanunun 32
nci maddesindeki kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o ülkede geçerli olan
oran üzerinden hesaplanır ve tarhiyatın bu suretle hesaplanan tutara isabet eden
kısmı ertelenir. İbraz edilmesi gereken belgeler, tarh tarihinden itibaren en
geç bir yıl içinde ilgili vergi dairesine ibraz edildiği takdirde, bu belgelerde
yazılı kesin tutara göre tarhiyat düzeltilir.

(8) Mücbir sebepler olmaksızın belgelerin bu süre zarfında ibraz edilmemesi veya
bu belgelerin ibrazından sonra ertelenen vergi tutarından daha düşük bir mahsup
hakkı olduğunun anlaşılması halinde, ertelenen vergiler için Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanır.

(9) Bu madde hükmünün uygulanmasında, yabancı para ile ödenen vergilere,
bunların ilgili bulunduğu kazançların genel sonuç hesaplarına intikali
esnasındaki kur uygulanır.


3- KURUMLAR VERGISI HAKKINDA BAZI SORU VE CEVAPLAR

3.1- GELIR VERGISI KANUNUNUN 42’NCI MADDESI KAPSAMINDA YAPILAN YILLARA SÂRI
INŞAAT VE ONARIM IŞLERINDE, MALZEME TEMINI VE INŞAAT YAPIM IŞININ TEK SÖZLEŞME
ILE YAPILMASI DURUMUNDA MALZEME TEMINI DOLAYISIYLA ÖDENEN HAK EDIŞLERDEN DE
TEVKIFAT YAPILACAK MIDIR?

Malzeme temini ve inşaat işinin ayrı ayrı sözleşmeye bağlanmayıp tek sözleşmeyle
yapılması halinde, belirtilen işler bir bütün olarak yıllara sâri inşaat ve
onarım işi kapsamında değerlendirileceğinden, malzeme temini dâhil ödenen hak
edişlerin tamamından 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine göre vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

3.2- YILLARA SÂRI INŞAAT IŞLERI ILE BIRLIKTE DIĞER FAALIYETLERLE DE UĞRAŞILMASI
DURUMUNDA MÜŞTEREK GENEL GIDERLER VE AMORTISMANLAR NE ŞEKILDE DAĞITILACAKTIR?

Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin
bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun
ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Gelir Vergisi
Kanununun 40 ıncı maddesinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi
için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu
yapılacağı; aynı Kanunun 43 üncü maddesinde de, "Birden fazla takvim yılına
sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerin diğer işlerle birlikte
yapılması halinde müşterek genel giderler ve amortismanlar aşağıdaki esaslara
göre dağıtılır:

1. Yıl içinde birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması halinde,
her yıla ait müşterek genel giderler bu işlere ait harcamaların (enflasyon
düzeltmesi yapılan dönemlerde düzeltilmiş tutarlarının) enflasyon düzeltmesine
tâbi tutulmuş tutarlarının birbirine olan nispeti dahilinde;

2. Yıl içinde tek veya birden fazla inşaat ve onarma işinin bu madde şümulüne
girmeyen işlerle birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel
giderler, bu işlere ait harcamalar ile diğer işlere ait satış ve hasılat
tutarlarının (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde bunların düzeltilmiş
tutarlarının) birbirine olan nispeti dahilinde;

3. Birden fazla inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerle sair işlerde
müştereken kullanılan tesisat, makina ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları,
bunların her işte kullanıldıkları gün sayısına göre." hükümlerine yer
verilmiştir.

Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesi kapsamında yer alan yıllara
sâri inşaat ve onarım işlerinin yanında diğer faaliyetlerle de uğraşılması
halinde, bunların hepsi için yapılacak ortak genel giderler, yıllara sâri inşaat
ve onarım işlerine ilişkin harcamalar ile diğer işlere ait satış ve hasılat
tutarlarının birbirine olan oranı dâhilinde; müştereken kullanılan tesisat,
makina ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları ise kullanıldıkları gün
sayısına göre dağıtılacaktır.

3.3- KURUMLARIN ADI ORTAKLIKLARDAN ELDE ETTIKLERI KAZANÇLAR NE ŞEKILDE
DEĞERLENDIRILIR?

Adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 620 - 645 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Anılan Kanunun 620 nci maddesinde adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla
kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi
üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır.

Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi kurumlar vergisi mükellefi
olmaları da söz konusu değildir. İki veya daha fazla kurumlar vergisi
mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde,
ortaklıktan elde ettikleri kârlar, hisseleri oranında şirketlerin kurum
kazancına dâhil edilerek vergilendirilecektir.

Dar mükellef kurumların inşaat taahhüt işi yapan adi ortaklıklara girmeleri
halinde ise, söz konusu adi ortaklık, dar mükellef kurumların işyeri sayılacak
ve ticari kazanç hükümlerine göre vergileme yapılacaktır.

3.4- KONSORSIYUM HALINDE KURULAN ORTAKLIKLARI OLUŞTURAN KURUMLARDAN TEVKIFAT
YAPILACAK MIDIR?

Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara
bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinden %3 oranında tevkifat
yapılmaktadır. Söz konusu oran 3491 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile %5 olarak
yeniden belirlenmiş olup 1/3/2021 tarihinden itibaren yapılacak ödemeler
üzerinden %5 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Konsorsiyum olarak hareket eden firmalarca yapımı taahhüt edilen yıllara sari
inşaat ve onarım işlerinde (makine, teçhizat ve taşıt temini dahil);

- Firmalar arasındaki konsorsiyum anlaşmasında, ""konsorsiyum"" tanımı için
gerekli olan şartların yer almış olması,

- İdare ile konsorsiyum arasında yapılan sözleşmede işin tamamının alt aşamada
kısımlara ayrılabilmesi ve her bir kısım için ödenecek bedelin belirlenmesi,

- Yurt dışından makine, teçhizat ve taşıt teminini içeren sözleşmelerde, temin
işinin doğrudan yurt dışındaki ana merkez tarafından ve Türkiye'deki işyerinin
hiçbir katkısı olmaksızın gerçekleştirilmiş olması, halinde ihale edilen iş için
yapılan ödemeler, vergi kesintisi açısından konsorsiyum üyesi firmaların taahhüt
ettikleri işle sınırlı olmak üzere ayrı ayrı değerlendirilecektir.

Bu şekilde ihalesi yapılan inşaat işlerinde, taahhüt edilen iş, bütünü
itibarıyla alt aşamalara ayrılacak ve birden fazla takvim yılına yaygın inşaat
ve onarım işlerine ilişkin kısmı için vergi kesintisi yapılacaktır.

3.5- YURT DIŞINDA YAPILAN INŞAAT, ONARIM, MONTAJ IŞLERI ILE TEKNIK HIZMETLERDEN
SAĞLANAN KAZANÇLARDA ISTISNA NE ŞEKILDE UYGULANMAKTADIR?

Kurumlar Vergisi Kanununun 5/h maddesi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım,
montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye'de genel sonuç
hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar
vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt
dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan
kazançların Türkiye'ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu
kazançların Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan
yararlanılması için yeterlidir.

3.6- YURT DIŞINDA YAPILAN INŞAAT IŞLERI NEDENIYLE, IŞIN TAMAMLANMASINDAN SONRA
ÖDENEN FAIZ VE KUR FARKLARININ VERGI KANUNLARI KARŞISINDAKI DURUMU NEDIR?

Yurt dışında yapılan inşaat işlerinde kullanılmak üzere alınmış krediler için,
inşaat işlerinin sona erdirilmesinden sonra ödenmesi gereken faiz ve kur
farkları, yabancı ülkede bunları ödeyecek bir işletmenin kalmaması ve bu işe
ilişkin olarak elde edilen hasılatın yurt dışındaki inşaata harcanan kredi
tutarı kadar kısmının Türkiye'ye getirilmesi halinde, söz konusu kredi
Türkiye'deki merkezin bir borcu haline gelmekte ve merkez tarafından ödenmesi
zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu kredilere ilişkin olarak yurt dışındaki
inşaat işlerinin sona ermesinden sonra doğan kur farkı ve faizler, merkezdeki
kurum için ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılmış bir gider
niteliğinde olduğundan, genel esaslar çerçevesinde kurum kazancının tespitinde
dikkate alınabilecektir.

3.7- YURT DIŞINDA YAPILAN INŞAAT IŞLERI NEDENIYLE, MERKEZ VE ŞUBE ARASINDAKI
CARI HESAPLARIN DEĞERLEMESI NASIL OLACAKTIR?

Yurt dışında yapılan inşaat işleri ile ilgili olarak Türkiye'deki merkez ile
yurt dışındaki işyeri arasında ortaya çıkan ilişkilerde yurt dışındaki işyerine
Türkiye'den fatura kesilmek suretiyle yapılan ve o işyerinde maliyet veya gider
olarak kabul edilen mal ve hizmet hareketleri ile yurt dışındaki işyeri ile
Türkiye'deki merkez arasındaki para hareketlerinin ayrı ayrı hesaplarda
izlenmesi ve değerlemenin buna göre yapılması gerekmektedir.

Yurt dışındaki işyerine merkez tarafından fatura düzenlenmek suretiyle ihraç
olunan emtia ile yurt dışına yönelik olarak fatura düzenlenmek suretiyle yapılan
hizmetlerden doğan dövize bağlı alacak ve borçların aynen mal veya hizmet
ihracından doğan alacak ve borçlarda olduğu gibi değerlemeye tabi tutulacağı ve
değerleme farklarının vergi matrahının tespitinde dikkate alınacağı tabiidir.
Türkiye'de bulunan merkez ile yurt dışındaki işyeri arasında gerçekleşen diğer
para hareketlerinden doğan alacak ve borçların ise gerçek bir alacak ve borç
niteliği taşımadığı açıktır. Bu nedenle, söz konusu para hareketlerine dayalı
cari hesap bakiyelerinin değerlemesine gerek bulunmamaktadır.

3.8- YILLARA SÂRI INŞAAT VE ONARIM IŞLERINDE, IŞIN BITIM TARIHI NASIL TESPIT
EDILMEKTEDIR?

Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, birden fazla takvim yılına sirayet
eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak
tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl
beyannamesinde gösterileceği hükme bağlanmış olup 44 üncü maddesinde de, inşaat
ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici
kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih, diğer hallerde
işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak
kabul edileceği belirtilmiştir.

İnşaat taahhüt işlerinde işin yıllara sari olup olmayacağı, işe başlama ve işin
bitirilmesinin farklı takvim yıllarında vuku bulup bulmadığının tespiti ile
mümkün olabilmektedir. Taraflar, işe ilişkin sözleşmede işin bir sonraki takvim
yılında bitirilmesini hüküm altına almış iseler, bu tarih dikkate alınarak
hakedişler üzerinden vergilendirme yapılacaktır. İşin bitim tarihi, işin yıllara
sari bir iş olup olmayacağının tespiti açısından çok önemli bir tarih olup; bu
tarihin, işi üstlenen firma tarafından işin süresinden önce bitirileceği yönünde
taahhüt verilerek öne çekilmiş olması vergilendirme rejiminde değişiklik
yapılmasını gerektirmeyeceğinden, müteahhit firmalara bu işler nedeniyle
yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

3.9- ÖZEL HESAP DÖNEMI TALEP EDILEBILMESI IÇIN GEREKLI ŞARTLAR VE BAŞVURU
DILEKÇESINE EKLENMESI GEREKEN BELGELER NELERDIR?

Özel hesap dönemi için Hazine ve Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığına)
yazılı başvuru yapılarak izin alınması gerekmektedir. Özel hesap dönemi
istenmesinin gerekçesinin belirtilmesi ve belgelendirilmesi gerekmektedir.

Faaliyetlerinin niteliği itibariyle özel hesap dönemine geçmek isteyen mükellef
kurumlar hesap dönemi değişikliğinin sebebinin izah edildiği bir dilekçe ile
başvurabilirler.

Ancak, yabancı ortakları dolayısıyla mali tabloların konsolidasyonunu teminen
özel hesap dönemine geçmek isteyen kurumlar ise özel hesap dönemi talebine
ilişkin dilekçelerine yabancı ortağın hesap dönemini gösteren kuruluş
sözleşmesinin noter onaylı Türkçe tercümesini veya yabancı ortağın bulunduğu
ülkenin bağımsız denetim kurumları ya da ilgili kamu idaresinden alınacak hesap
dönemini gösterir yazıyı ekleyeceklerdir.

3.10- İLGILI DÖNEMDE KURUMLAR VERGISI BEYANNAMESINDE GÖSTERILMEYEN GEÇMIŞ YIL
ZARARLARI IZLEYEN DÖNEMLERDE INDIRIM KONUSU YAPILABILIR MI?

Kurumlar vergisi matrahının tespitinde geçmiş yıl zararlarının indirim konusu
yapılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarların
ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.

İlgili hesap döneminde kazanç olmasına ve indirim konusu yapılabilecek geçmiş
yıl zararı bulunmasına rağmen geçmiş yıl zararlarını dikkate almayan
mükelleflerin, bu dönemi izleyen yıllarda geçmiş yıl zararlarını mahsuba konu
etmeleri mümkün değildir. Ayrıca, ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde
indirim konusu yapılmayan geçmiş yıl zararlarının beyannamenin verildiği tarihin
içinde bulunulduğu hesap döneminin sonuna kadar düzeltme beyannamesi vererek
indirim konusu yapılması mümkündür. Ancak, sonraki dönemde bu döneme ilişkin
indirim konusu yapılmayan geçmiş yıl zararlarının düzeltme beyannamesi verilerek
indirim konusu yapılması söz konusu değildir.

3.11- TEŞEBBÜS SAHIBI VEYA ÇALIŞANLARIN KUSURU NEDENIYLE ÖDENEN MADDI VE MANEVI
TAZMINATLAR ILE SÖZ KONUSU TAZMINATLARA ILIŞKIN YASAL FAIZLER KURUM KAZANCININ
TESPITINDE INDIRIM KONUSU YAPILABILIR MI?

Ödenen tazminatların gider olarak indirim konusu yapılabilmesi için; işle ilgili
olması, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenmesi ve söz konusu
zararın teşebbüs sahibi veya çalışanların kusurundan doğmamış olması
gerekmektedir. Mukavelename, ilam veya kanun emri olmaksızın ödenen
tazminatların gider yazılması mümkün değildir. Teşebbüs sahibi veya çalışanların
kusurundan kaynaklanan tazminatlar ise mahkeme kararına istinaden ödense bile
kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabul edilecektir.

3.12- KAT KARŞILIĞI INŞAAT SÖZLEŞMESI UYARINCA MÜTEAHHITLER TARAFINDAN ARSA
SAHIBI ADINA ÖDENEN VE ÖDEME BELGELERI ARSA SAHIBI ADINA DÜZENLENEN TAPU BEDELI,
VERGI, RESIM VE HARÇLARLA, İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE ELEKTRIK KURUMUNA ÖDENEN
TUTARLAR, BELEDIYELERE ÖDENEN YOL KATILIM PAYLARI TUTARLARI ILE MIMARLIK
OFISLERINE ÖDENEN PROJE VE YAPI DENETIM HIZMET BEDELLERININ GIDER VE MALIYET
OLARAK DIKKATE ALINMASI MÜMKÜN MÜDÜR?

Yapılan bu ödemelerin belgesi müteahhitler adına düzenlenmediğinden ticari
kazancın tespitinde gider ve maliyet olarak dikkate alınması mümkün değildir.


4- KURUMLAR VERGISI AR-GE VE TASARIM İNDIRIMI İLE İLGILI BAZI SORU VE CEVAPLAR

4.1- AR-GE INDIRIMINE ILIŞKIN DÜZENLEME HANGI KANUNDA YER ALMAKTADIR?

Ar-Ge indirimi uygulamasına ilişkin 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi, 6728 sayılı Kanunun 58 inci maddesi hükmü
gereğince 9/8/2016 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıştır.

6728 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesiyle, 5746 sayılı Kanuna 3/A maddesi
eklenmiştir. 5746 sayılı Kanunun 3/A maddesinde, gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri Ar-Ge ve yenilik
faaliyetlerine ilişkin Ar-Ge indirimi müessesesi düzenlenmiştir.

Buna göre, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, işletmeleri bünyesinde
gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik
araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100'ü, bu kapsamdaki projelerin
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak
değerlendirilmesi şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve 193 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu
yapılacaktır.

Buna göre, 9/8/2016 tarihinden itibaren 5746 sayılı Kanunun 3/A maddesi
kapsamında yapılan başvurulara konu yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik
araştırma ve geliştirme projeleriyle ilgili indirim uygulamasında 5746 sayılı
Kanun ve buna ilişkin düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle Ar-Ge indirimi
uygulamasından faydalanılacaktır. Diğer taraftan, 9/8/2016 tarihinden önce 1
seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği düzenlemeleri çerçevesinde yapılan
başvurulara konu projelerle ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin 6728 sayılı Kanunla değiştirilmeden
önceki hükümlerine göre Ar-Ge indiriminden yararlanılacaktır.

Ayrıca, 5746 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi çerçevesinde, Ar-Ge ve tasarım
indirimi uygulamasından yararlanılabileceği tabiidir.

4.2- 4691 SAYILI TEKNOLOJI GELIŞTIRME BÖLGELERI KANUNUNA GÖRE BU BÖLGELERDE
AR-GE, YAZILIM VE TASARIM FAALIYETLERINDEN ELDE EDILEN KAZANÇLAR GELIR VE
KURUMLAR VERGISINDEN MÜSTESNADIR. BU KAZANÇLARLA ILGILI OLARAK AR-GE VE TASARIM
INDIRIMINDEN DE YARARLANILABILMESI MÜMKÜN MÜDÜR?

4691 sayılı Kanunda yer alan teşviklerden faydalanmayı tercih eden
mükelleflerin, 5746 sayılı Kanun uygulamasındaki teşviklerden yararlanması
mümkün olmadığından, Ar-Ge ve tasarım indiriminden faydalanmaları da mümkün
değildir. Ancak tercih edilmesi ve şartların sağlanması halinde, 4691 sayılı
Kanundaki teşvikler yerine, 5746 sayılı Kanundaki desteklerden yararlanılması
mümkün bulunmaktadır.

İlgili dönemde kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan Ar-Ge
indirimi tutarı sonraki hesap dönemlerine devredilebilir mi? İlgili dönemde
kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan Ar-Ge indirimi tutarı
sonraki hesap dönemlerine devredilebilir.

4.3- AR-GE, YENILIK VE TASARIM FAALIYETLERINE ILIŞKIN OLARAK SAĞLANAN DESTEK
TUTARLARI VERGIYE TABI KAZANCIN TESPITINDE GELIR OLARAK DIKKATE ALINACAK MIDIR?

5746 sayılı Kanuna göre, Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım
faaliyetlerinde bulunanların; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan veya
teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya
da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge ve yenilik projeleri ile tasarım
projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar ile
uluslararası fonlardan aldıkları destekler özel bir fon hesabında tutulur. Bu
fon, 193 sayılı Kanun ve 5520 sayılı Kanuna göre vergiye tabi kazancın ve ilgili
yılda yapılan Ar-Ge veya tasarım harcaması tutarının tespitinde dikkate alınmaz.
Bu fonun, elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde sermayeye ilâve
dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden
çekilmesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğratılmış
sayılır.

5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının mülga (a) bendi
kapsamındaki projelere ilişkin alınan hibeler ise kurum kazancına dahil edilecek
ve bu desteklerle karşılanan Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge indiriminden
yararlanabilecektir.

4.4- AR-GE VE TASARIM HARCAMASI TUTARININ TESPITINDE DIKKATE ALINMAYACAK OLAN
HIBE TUTARLARININ ILGILI HESAP DÖNEMINDE TAM OLARAK TESPIT EDILEMEMESI DURUMUNDA
KURUMLAR VERGISI HESABINDA AR-GE VE TASARIM INDIRIMI TUTARI NASIL
BELIRLENECEKTIR?

- Hibe olarak alınacak destek tutarlarının, alındığı tarihte özel bir fon
hesabına alınması gerekmekte olup, bu hesapta yer alan tutarların kurum
kazancına dahil edilmemesi ve bu tutardan yapılan Ar-Ge ve tasarım
harcamalarının da Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilmemesi gerekmektedir.

- Hibe olarak alınacak destek tutarlarının, ilgili yılın kurumlar vergisi
beyanname verme süresi geçmeden belirlenmesi halinde, hibe tutarını aşan Ar-Ge
ve tasarım harcamalarının Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilmesi mümkün
bulunmaktadır.

- Hibe olarak alınacak destek tutarlarının ilgili yılın kurumlar vergisi
beyanname verme süresi geçtikten sonra belirlenmesi halinde ise hibe tutarını
aşan Ar-Ge ve tasarım harcamalarının ilgili dönemde Ar-Ge ve tasarım indirimine
konu edilmemiş olması şartıyla, düzeltme beyannamesi verilerek Ar-Ge ve tasarım
indirimine konu edilmesi mümkün olabilecektir.

Bununla beraber, Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilecek harcamaların Ar-Ge ve
tasarım harcaması olması ve desteklenen Ar-Ge ve tasarım projesiyle ilgili
olması gerektiği ise tabiidir.

4.5- DESTEK VE TEŞVIK ŞARTLARI IHLAL EDILIRSE VEYA TEŞVIKLER AMACI DIŞINDA
KULLANILIRSA NE TÜR IŞLEM YAPILIR?

Kanun hükümlerinin ihlali veya destek ve teşvik unsurlarının amacı dışında
kullanılması durumunda, zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler yönünden vergi
zıyaı doğmuş sayılır ve zıyaa uğratılmış vergiler gecikme faizi ve vergi zıyaı
cezasıyla birlikte tahsil edilir. Sağlanan vergi dışı destekler ise 6183 sayılı
amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ve gecikme zammı
uygulanmak suretiyle tahsil edilir.

4.6- AR-GE VE TASARIM PROJESININ TAMAMLANAMAMASI VEYA BAŞARISIZLIKLA
SONUÇLANMASI HALINDE NE OLACAKTIR?

Projelerin tamamlanmasına zorunlu nedenlerle imkân kalmaması veya projenin
başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle iktisadi kıymet oluşmaması hallerinde,
Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyeti kapsamında yapılan ve önceki yıllarda
aktifleştirilmiş olan tutarlar doğrudan gider yazılır.

4.7- KOSGEB TARAFINDAN DESTEKLENEN PROJELER, 5746 SAYILI KANUN KAPSAMINDA
INDIRIM VE DESTEKLERDEN FAYDALANABILIR MI? BU PROJELERIN AYRICA TÜBİTAK'IN
ONAYINA SUNULMASI GEREKIR MI?

KOSGEB tarafından onaylanan Ar-Ge ve tasarım projelerinin, 5746 sayılı Kanunda
yer alan destek ve teşviklerden yararlanması mümkündür. Bu projelerin ayrıca
TÜBİTAK'ın onayına sunulması gereği de bulunmamaktadır.

4.8- SANAYI VE TEKNOLOJI BAKANLIĞI TARAFINDAN SAN-TEZ PROGRAMI ÇERÇEVESINDE
DESTEKLENMESI UYGUN GÖRÜLEN PROJELER 5746 SAYILI KANUN KAPSAMINDA INDIRIM VE
DESTEKLERDEN FAYDALANABILIR MI?

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından San-Tez Programı çerçevesinde
desteklenmesi uygun görülen projelerin şartların sağlanması halinde, 5746 sayılı
Kanunda yer alan destek ve teşviklerden yararlanması mümkün bulunmaktadır.


5- KURUMLAR VERGİSİ (DAR MÜKELLEF KURUMLAR İLE İLGİLİ BAZI VERGİ KESİNTİLERİ)

5.1- YURT DIŞINDAKI MUKIM FIRMALARDAN SATIN ALINAN BILGISAYAR PROGRAMLARINA
YÖNELIK YAPILACAK ÖDEMELERLE ILGILI OLARAK 5520 SAYILI KURUMLAR VERGISI
KANUNUNUN 30 UNCU MADDESI UYARINCA TEVKIFAT YAPILACAK MIDIR?

-Yurt dışında mukim firmalardan alınan bilgisayar programlarının üzerinde
herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere
satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde, elde edilen kazanç
ticari kazanç niteliğinde olup, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi
kesintisi yapılmayacaktır.

- "Copyright" kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme,
topluma dağıtma, gösterme vb. gibi haklarının satın alınması halinde, satın alan
bakımından bir gayri maddi hak elde edilecek olup, yurt dışında mukim firmaya
yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinden 2009/14593 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

- Yurt dışında mukim firmalara, işletmede kullanmak üzere özel olarak bir
bilgisayar programı hazırlatılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından
elde edilen kazanç serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından, 2009/14593
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %20 oranında vergi kesintisi yapılması
gerekmektedir.

- Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

5.2- BILGISAYAR PROGRAMININ DOĞRUDAN DOĞRUYA INTERNET ÜZERINDEN ŞIFRE ILE
INDIRILEREK IKTISAP EDILMIŞ OLMASI VERGI KESINTISI KARŞISINDA FARKLI BIR
UYGULAMAYA YOL AÇAR MI?

Bilgisayar yazılım ürünlerinin, CD, disket vb. taşıyıcı medya ürünü içerisinde
gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive
edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya
internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurt
dışında yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir farklılığa yol
açmamaktadır.

Yine, ülkemiz ile çifte vergilemeyi önleme anlaşması bulunan ülkelere yapılan
söz konusu ödemelerde ise ilgili anlaşmada bir hüküm bulunması halinde öncelikle
bu hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.

5.3- TELEKOMÜNIKASYON ALANINDA HIZMET VEREN BIR ŞIRKETIN, E-POSTA SERVISININ
GÜVENLI BIR ŞEKILDE KULLANILMASINI SAĞLAMAYA YÖNELIK OLARAK ITHAL ETTIĞI
PROGRAMLAR ILE AILE KORUMA ŞIFRESI GIBI HIZMETLERE ILIŞKIN UYGULAMA
LISANSLARININ NITELIĞI NEDIR VE BUNUNLA ILGILI YAPILAN ÖDEMELER ÜZERINDEN
TEVKIFAT YAPILACAK MIDIR?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun dar mükellefiyette vergi kesintisinin
düzenlendiği 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; ticari veya zirai kazanca
dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret
unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki
karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller
üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Bu düzenleme çerçevesinde, e-posta servisinin güvenli bir şekilde kullanılmasını
sağlayan hizmetlere ilişkin lisanslar için yurt dışında mukim firmaya yapılacak
söz konusu gayrimaddi hak bedeli ödemelerinden vergi kesintisi yapılması
gerekmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

5.4- BIR FIRMANIN YURT DIŞINDA TANITIMININ YURT DIŞINDAKI REKLAM ŞIRKETLERI
VASITASIYLA YAPILMASI DURUMUNDA REKLAM ŞIRKETINE YAPILACAK ÖDEMELER ÜZERINDEN
VERGI KESINTISI YAPILACAK MIDIR?

Bir şirketin yurt dışında tanıtımının yapılması amacıyla alınan ilan ve reklam
hizmetlerinin, doğrudan, ilan ve reklam yayınlatılmasından ziyade; ilan
tasarımı, uygulaması, stratejik planlama, medya planlaması ve medya stratejisi
gibi serbest meslek faaliyeti, kapsamına giren işlerden, olması durumunda, bu
hizmetlerin karşılığı olarak yurt dışında yerleşik kuruluşlara yapılan ödemeler
üzerinden kurumlar vergisi tevkifat yapılması gerekir.

Ayrıca, yurt dışında mukim bir firmaya Türkiye'de kullanılmak üzere bir reklam
filmi hazırlatılması halinde de yapılacak ödemeler üzerinden aynı çerçevede
vergi kesintisi yapılacaktır.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

5.5- KAMU KURUMLARINA YURTDIŞINDA MUKIM KURULUŞLAR TARAFINDAN VERILEN
DANIŞMANLIK VE EĞITIM HIZMETLERINDEN YAPILAN ÖDEMELERDEN VERGI KESINTISI
YAPILACAK MIDIR?

Yurtdışında mukim şirketlerden danışmanlık ve eğitim hizmetleri alımı ile ilgili
olarak yapılan ödemelerin serbest meslek ödemesi olarak değerlendirilmesi
yapılan ödemelerden %20 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması
gerekmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

Eğitim, öğretim ve bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla yurtdışında
yayınlanan bilimsel yayınları içeren veri tabanlarının satın alınması yayınlara
abone olunması karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacak mıdır?

Yurt dışında oluşturulan veri tabanlarından bilgi alma işlemleri karşılığında
yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli
olarak değerlendirilmesi 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca
%20 oranında vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

5.6- DAR MÜKELLEF KURUMLARA PETROL ARAMA FAALIYETLERI NEDENIYLE YAPILAN
ÖDEMELERIN VERGILENDIRILMESI NASIL OLACAKTIR?

Yurtdışında mukim dar mükellef kurum tarafından petrol arama faaliyetlerine
ilişkin olarak verilecek hizmetler serbest meslek faaliyeti kapsamında olup
gider karşılığı dâhil yapılan ödemeler dar mükellef kuruma yapılan serbest
meslek ödemesi olarak kabul edilecektir.

Bu çerçevede, söz konusu serbest meslek faaliyetinin;

- Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari
faaliyet kapsamında yürütülmesi halinde, yapılan ödemelerden kurumlar vergisi
kesintisi yapılmayacak, elde edilen kazançlar ticari kazanç hükümleri
çerçevesinde iç mevzuatımıza göre vergilendirilecektir.

-Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye'de bir
işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari
faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle yürütülmesi halinde ise yapılan
ödemelerin tamamı üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi gereğince
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca % 5 oranında kurumlar
vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

5.7- MAÇ, KONSER, DIZI, SINEMA FILMI VB. YAYIN HAKKININ SATIN ALINMASI
KARŞILIĞINDA YAPILAN ÖDEMELERIN NITELIĞI NEDIR?

Söz konusu yayın hakları, Gelir Vergisi Kanunun 70 inci maddesinin birinci
fıkrasının (5) numaralı bendi ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları
hükümlerine göre gayri maddi hak olarak değerlendirildiğinden, yapılan
ödemelerden 5520 sayılı Kurumlar vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci
fıkrasına istinaden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20
kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Ancak, yurt dışında firmanın mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte
vergilemeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda daha düşük bir
oranın bulunması durumunda, bu oranın dikkate alınacağı tabiidir.

5.8- YURT DIŞINDAKI MUKIM BIR FIRMADAN INTERNET ORTAMINDA "DOMAIN NAME" "ALAN
ADI" SATIN ALMAK AMACIYLA YAPILAN ÖDEMELERDE VERGI KESINTISI YAPILACAK MIDIR?

Yurtdışında mukim firmalardan internet ortamında satın alınan "domain name"
"alan adı" gayri maddi hak olarak değerlendirilmekte ve yapılan ödemelerden 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasına istinaden
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca %20 kurumlar vergisi
kesintisi yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

5.9- DAR MÜKELLEF KURUMLARIN ARIZI OLARAK TÜRKIYE'DE DÜZENLEDIĞI KONGRELERDEN
ELDE ETTIĞI KAZANÇLAR VERGIYE TABI MIDIR?

Türkiye'de bir iş yeri veya daima temsilcisi bulunmayan ve kazancını bu iş yeri
veya daimi temsilci vasıtasıyla elde etmeyen dar mükellef kurumların, Türkiye'de
düzenlenen uluslararası kongre nedeniyle elde edeceği kazancın ticari kazanç
olarak değil, Türkiye'de elde edilen arızi ticari kazanç olarak
değerlendirilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, dar mükellefiyete tâbi olan yabancı kurumların vergiye tâbi
kazancının arızi ticari kazançtan ibaret bulunması halinde, bu kurumlar
tarafından bu kazançların elde edilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde özel
beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

5.10- YURT DIŞINA IHRAÇ EDILEN MAL VE HIZMETLERLE ILGILI OLARAK DAR MÜKELLEF
KURUMLARDAN MÜŞTERI BULMA VE PAZARLAMA VB. HIZMETLERIN SATIN ALINMASI
KARŞILIĞINDA YAPILAN ÖDEMELERIN DURUMU?

Yurt dışına ihraç edilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak hizmet veren yurt
dışındaki firmanın faaliyeti, müşteri bulma ve satılan mal bedeli üzerinden
komisyon alınmasından ibaret ise, bu iş ticari faaliyet çerçevesinde
değerlendirilecek ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine
istinaden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Ancak, söz konusu faaliyetin yurt dışı Pazar araştırması yapılması, ürünlerin
reklamının yapılması, pazarlama ve yönetim hizmetleri gibi hizmetler olması ve
salt komisyonculuk hizmetini aşması durumunda, bu hizmetler serbest meslek
hizmeti olarak değerlendirilecek ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi
gereğince 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında
kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekecektir.

Diğer taraftan çifte vergilendirme anlaşmalarının serbest meslek faaliyetlerine
ilişkin hükümleri öncelikle göz önünde bulundurulacaktır.

5.11- YURT DIŞINDAKI FIRMALARA ÖDENEN FAIZLER ILE GRUP ŞIRKETINE KREDI
GARANTÖRLÜĞÜ KARŞILIĞI ÖDENEN TUTARLAR VERGI KESINTISINE TABI MIDIR?

Yurt dışı mukimi firmalara yapılan faiz ödemeleri ile garantörlük hizmeti
karşılığında ödenen komisyon vb. giderler finansman hizmeti çerçevesinde alacak
faizi olarak değerlendirilmekte ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30
uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre 2009/14593 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılmaktadır.

Ayrıca, grup şirketleri arasındaki finansman hizmetleri örtülü kazanç açısından
eleştiri konusu yapılabilmekte veya örtülü sermayenin konusuna girebilmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmasının bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı
tabiidir.

Yurtdışındaki banka ve finans kurumlarından kullanılan krediler karşılığında
ödenen faizlerden ise 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %0
oranında vergi kesintisi yapılmaktadır.

5.12- DAR MÜKELLEFLERIN TÜRKIYE'DE AÇTIKLARI IRTIBAT BÜROLARININ
VERGILENDIRILMESI?

İrtibat büroları Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı ve bu Karara dayanılarak
çıkarılan Yabancı Sermaye Çerçeve Kararı Hakkında Tebliğlerde yer alan
düzenlemelere göre kurulmakta ve faaliyet göstermektedir. Mevcut yasal
düzenlemelere göre irtibat büroları Türkiye'de ticari faaliyette bulunamamakta,
kar elde edip transfer edememekte ve bütün masraflarını yurt dışından
getirecekleri dövizlerle karşılamak zorunda bulunmaktadır.

İrtibat bürolarının Türkiye'de ticaret yapmaları hukuken yasak olduğundan,
yukarıdaki tanımlar çerçevesinde irtibat bürosunun işyeri, buranın işlerini
yürütmekle görevli kişileri de daimi temsilci olarak kabul etmek mümkün
bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar çerçevesinde, irtibat bürosunun ilgili mevzuat çerçevesinde
faaliyette bulunması, bir başka ifade ile ticari ve diğer gelir getirici
faaliyette bulunmaması halinde;

- Kurumlar vergisi mükellefiyeti tesisine,

- İşe başlama bildiriminde bulunulmasına,

- Kurumlar vergisi beyannamesi verilmesine,

- Vergi Usul Kanunun hükümleri çerçevesinde defter tutulmasına,

gerek bulunmamaktadır. Ticari faaliyette bulunulması halinde, bütün bu
yükümlülüklerin yerine getirileceği ise açıktır.

Öte yandan, irtibat büroların işçi ücretleri ve işyeri kira ödemleri üzerinden
tevkifat yapmakla sorumlu olduğundan bu bürolara muhtasar açısından mükellefiyet
tesis edilmektedir.


6- KURUMLAR VERGİSİ (İSTİSNALAR)

6.1- EĞITIM KURUMLARINA YÖNELIK KAZANÇ ISTISNASINDAN YARARLANMA KOŞULLARI
NELERDIR?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı)
bendinde; okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel
okulları, özel kreş ve gündüz bakımevleri ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti
tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon
merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançların ilgili Bakanlığın görüşü
alınmak suretiyle Bakanlığımızın belirleyeceği usuller çerçevesinde beş hesap
dönemi itibarıyla elde edilen kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu,
istisnanın belirtilen okulların, kreş ve gündüz bakımevlerinin ve rehabilitasyon
merkezlerinin faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlayacağı hükme
bağlanmıştır.

Kreş ve gündüz bakımevlerinin söz konusu istisnadan yararlanabilmesi için bu
kurumların 1/1/2017 tarihinden itibaren faaliyete geçmiş olmaları gerekmektedir.
Bu tarihten önce faaliyete geçen kreş ve gündüz bakımevlerinin işletilmesinden
doğan kazançlar için anılan istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Bu istisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin ilgili Bakanlıkça kendilerine
verilen kurum açma izin belgesiyle, faaliyete geçtikleri hesap döneminden
itibaren söz konusu istisnadan yararlanabilmeleri mümkün olup söz konusu
istisnadan yararlanmak için ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına başvurmalarına
gerek bulunmamaktadır.

6.2- ŞIRKETLER TARAFINDAN IŞLETILEN REHABILITASYON MERKEZLERI ISTISNADAN
FAYDALANIR MI?

Sadece Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamu yararına
çalışan derneklerce işletilen rehabilitasyon merkezlerinden elde edilen
kazançlar faaliyete geçilen dönemden itibaren beş yıl kurumlar vergisinden
istisnadır. Şirketler tarafından işletilen rehabilitasyon merkezleri için bu
istisna öngörülmemiştir.

6.3- İSTISNA SÜRESI IÇINDE YENI OKUL VEYA MERKEZ YAPILMASI YA DA İSTISNADAN
YARARLANAN IŞLETMENIN SATILMASI VEYA DEVREDILMESI DURUMUNDA VERGILEME NE ŞEKILDE
OLACAKTIR?

Eğitim öğretim işletmeleri ile rehabilitasyon merkezleri kazanç istisnasından
yararlanan mükelleflerin, işletilen okul ve merkezlere ilave olarak yeni okul
veya merkez açmaları durumunda, yeni açılan okul veya merkezden elde edilen
kazanç, istisna uygulaması açısından ayrı bir birim olarak değerlendirilecektir.

Eğitim ve öğretim istisnasından yararlanan mükelleflerin bu işletmeleri başka
bir kuruma devretmeleri halinde, devralan kurum istisnadan beş hesap dönemi
değil, faydalanılmayan dönem kadar yararlanacaktır.

6.4- KURUMLAR VERGISI KANUNUNA GÖRE TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI ISTISNASINDAN
FAYDALANMAK IÇIN ŞARTLAR NELERDIR?

Bu istisna, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesinde hüküm altına
alınmış; ayrıca 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.6.Taşınmazlar
ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları
satış kazancı istisnası" başlıklı bölümünde de ayrıntılı açıklamalara yer
verilmiştir.

İstisnadan faydalanmanın şartları:

- Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve
rüçhan haklarının en az iki tam yıl süreyle aktifte bulundurulması,

- Satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının, satışın yapıldığı yılı
izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması,

- Satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna
kadar tahsil edilmesi,

- Fon hesabında tutulan kazançların işletmeden çekilmemesi (İstisna
uygulamasında, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte
özel bir fon hesabında tutulması gereken kazançların, beş yıl içinde fon
hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden
çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya
bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan
kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen
vergiler, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile
birlikte alınacaktır),

- Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması.

6.5- DEVIR, TAM VE KISMI BÖLÜNME HALLERINDE, TAŞINMAZLAR, IŞTIRAK HISSELERI,
KURUCU SENETLERI VE INTIFA SENETLERI ILE RÜÇHAN HAKLARININ IKTISAP TARIHI OLARAK
HANGI TARIH DIKKATE ALINIR?

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında gerçekleştirilen
devir, tam ve kısmi bölünme hallerinde devir veya bölünme suretiyle devralınan
taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan
haklarının iktisap tarihi olarak, devir alınan veya bölünen kurumdaki iktisap
tarihi dikkate alınır.

6.6- TAŞINMAZ SATIŞININ DÖVIZ ÜZERINDEN YAPILMASI DURUMUNDA KUR FARKLARI DIKKATE
ALINABILIR MI?

Taşınmaz satış istisnası satışın yapıldığı dönemde uygulanır. Dolayısıyla satış
bedelinin döviz cinsinden belirlenmesiyle ortaya çıkan kur farklarının da
istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca
bunun dışında vade farkları, faiz, komisyon ve benzeri gelirler de dikkate
alınmayacaktır. Döviz üzerinden veya vadeli olarak gerçekleşen satışlarda,
yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan unsurlar vergi
matrahının tespitinde gelir veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır.

6.7- BIR ŞIRKETE AIT TAŞINMAZIN KAMULAŞTIRILMASI NETICESINDE ELDE EDILEN
KAZANCIN, KURUMLAR VERGISI KANUNUNDA YER ALAN TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI
ISTISNASINDAN FAYDALANABILMESI MÜMKÜN MÜDÜR?

Şirkete ait taşınmazın kamulaştırılması neticesinde elde edilecek kazancın
%50'lik kısmının, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen şartların sağlanması koşuluyla
kurumlar vergisi istisnasından faydalanması mümkün bulunmaktadır.

6.8- FIILIYATTA INŞAATI TAMAMLANMIŞ VE KULLANILMAYA BAŞLANILMIŞ, ANCAK CINS
TASHIHI YAPILMAMIŞ BIR FABRIKA BINASININ SATIŞINDA KURUMLAR VERGISI KANUNUNDA
YER ALAN TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI ISTISNASINDAN FAYDALANABILMESI MÜMKÜN MÜDÜR?

Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu
olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi gereğince
kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum
adına tapuya tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanca bu istisna
uygulanmayacaktır.

Fiiliyatta cins tashihinin kurum adına tapuya tescilinin yapılmasında çeşitli
nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme
aktifinde iki yıl süreyle bulunup bulunmadığının, tespitinde, işletmede iki
yıldan fazla süreyle sahip olunarak fiilen kullanıldığının, yapı inşaatı
ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik
edilebilmesi mümkün olabilecektir.

Örneğin; organize sanayi bölgeleri tarafından verilen tahsis belgesine istinaden
veya çeşitli nedenlerle iki yıldan fazla süreyle fiilen kullanılan ancak, tapuda
kurum adına henüz tescil edilmemiş bir taşınmazın tahsis belgesine dayanılarak
veya zilyetliğin devri suretiyle satılması durumunda bir taşınmaz satışından
bahsedilemeyeceğinden istisna uygulanmayacak, ancak, iki tam yıl kullanıldığı
yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde tevsik edilen taşınmazın tapuda kurum
adına tescil edildikten sonra satılması halinde, satıştan elde edilen kazançlar
bu istisna kapsamında değerlendirilecektir.

6.9- İKI TAM YILDAN FAZLA SÜREDIR ŞIRKETIN AKTIFINDE YER ALAN ARSA ÜZERINE
YAPIMINA BAŞLANAN VE HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ OLAN BINANIN SATIŞINDAN ELDE EDILEN
KAZANCIN, KURUMLAR VERGISI KANUNUNDA YER ALAN TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI
ISTISNASINDAN FAYDALANABILMESI MÜMKÜN MÜDÜR?

Şirket aktifinde iki yıldan fazla kayıtlı bulunan arsa üzerine yapılan ve
yapılmakta olan yatırımlar hesabında takip edilen bina inşaatının; inşaat
tamamlanmadan satılmasında, sadece arsanın satıştan elde edilecek kazancın
%50'si kurumlar vergisinden istisna olacak, inşaat halindeki bina satışından
elde edilen kazanç ise istisnaya konu edilmeyecektir.

6.10- 1/1/2015 TARIHINDEN ITIBAREN PATENTLI VE FAYDALI MODEL BELGELI BULUŞLARDAN
ELDE EDILEN KAZANÇ VE IRATLARDA ISTISNADAN YARARLANMAK IÇIN HAZINE VE MALIYE
BAKANLIĞI TARAFINDAN DÜZENLENEN DEĞERLEME RAPORU GEREKLI MIDIR?

6728 sayılı Kanunun 57 nci maddesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından
değerleme raporu düzenlenmesine ilişkin Kanunun 5/B maddesinin ikinci fıkrasının
(c) bendi hükmü yürürlükten kaldırıldığından, 6728 sayılı Kanunun yürürlük
tarihi olan 9/8/2016 tarihinden itibaren bahse konu değerleme raporu
düzenlenmesine gerek olmaksızın şartları taşıyan mükellefler istisnadan
yararlanabilirler.

6.11- SAT-KIRALA-GERI AL IŞLEMLERINDEN DOĞAN KAZANÇLARDA ISTISNADAN YARARLANMA
ŞARTLARI NELERDIR?

- Taşınır veya taşınmazın kiralayanlara, geri kiralama amacıyla ve sözleşme
sonunda geri alınması şartıyla satıldığı hususunun sözleşmede yer alması,

- Satıştan elde edilecek istisna kazancın, kiracı tarafından pasifte özel bir
fon hesabında tutulması,

- Fon hesabında tutulan kazancın işletmeden çekilmemesi.

6.12- SAT-KIRALA-GERI AL IŞLEMINE VEYA KIRA SERTIFIKASI IHRACINA KONU EDILEN
TAŞINMAZLARIN ÜÇÜNCÜ KIŞILERE SATIŞINDA 2 YILLIK SÜRENIN TESPITINDE HANGI
SÜRELER DIKKATE ALINIR?

21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman
Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri
alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım
bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmazların kiracı
tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu
taşınmazların sat-kirala-geri al işlemi dolayısıyla finansal kiralama şirketi,
katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler
de dikkate alınır.

Aynı şekilde, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine
devredilen taşınmazların kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında,
aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmazların kira sertifikası ihracı
amacıyla varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate
alınır.

6.13- KIRA SERTIFIKASI IHRACI AMACIYLA HER TÜRLÜ VARLIK VE HAKLARIN SATIŞINDAN
DOĞAN KAZANÇLARDA ISTISNA UYGULAMASINDAN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDIR?

- Varlık veya hakkın varlık kiralama şirketine, kira sertifikası ihracı amacıyla
ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla satıldığı hususunun sözleşmede yer
alması,

- Satış kazancının özel fon hesabında tutulması,

- Fon hesabında tutulan kazancın işletmeden çekilmemesi.


7- KURUMLAR VERGİSİ (KOOPERATİFLERİN MUAFİYETİ)

7.1- KOOPERATIFLERIN KURUMLAR VERGISI MUAFIYETINDEN FAYDALANABILMESI IÇIN ARANAN
ŞARTLAR NELERDIR?

Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana
sözleşmelerinde;

- Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

- Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

- Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına,

- Sadece ortaklarla iş görülmesine dair hükümlerin bulunması,

- Bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması,

gerekmektedir.

Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu
şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden
yararlanamayacaktır.

Yapı kooperatiflerinde muafiyetten yararlanabilmek için yukarıda belirtilen
şartlara ilaveten;

- Kuruluşlarından, yapı inşaatlarının sona erdiği tarihe kadar yönetim ve
denetim kurullarında, söz konusu inşaat işini kısmen veya tamamen üstlenen
gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine ve Kurumlar Vergisi Kanununun 13’üncü
maddesine göre bunlarla ilişkili kişilere veya işçi işveren ilişkisi bulunan
kişilere yer verilmemesi,

- Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına olması,

gerekmektedir.

7.2- Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler neler olabilir?

Üretim kooperatiflerinin, ortaklarından aldığı ürünleri, niteliğinde herhangi
bir değişiklik yapmadan üçüncü kişilere satmaları ortak dışı işlem
sayılmamaktadır. Ortaklardan alınan ürünlerin bir takım işlemlerden
geçirildikten sonra niteliği değiştirilmiş olarak üçüncü kişilere satılması ise
ortak dışı işlem sayılmaktadır.

- Ortaklardan alınan sütlerin niteliği değiştirilmeksizin üçüncü kişilere
satılması ortak dışı işlem sayılmazken, bu sütlerin işlendikten sonra peynir
olarak ortaklara veya üçüncü kişilere satılması ya da ortak olmayanlardan süt
alınması halinde, bu satış ve alış işlemi ortak dışı işlem sayılmaktadır.

- Üretim kooperatifi tarafından ortaklardan alınan zeytinlerin ayıklanma ve
temizlenme gibi işlemlerle sofralık zeytin haline getirilerek üçüncü kişilere
satılması ortak dışı işlem sayılmazken, bu zeytinlerin çeşitli işlemlere tabi
tutarak zeytinyağı şeklinde ortaklara veya üçüncü kişilere satılması halinde, bu
satış işlemi ortak dışı işlem sayılacaktır. Aynı şekilde üye olmayanlardan
zeytin alınması da ortak dışı işlemdir.

- Üretim kooperatiflerin üçüncü kişilerden satın aldığı üretimde kullanılan
girdileri (ilaç, gübre, tohum gibi) ortaklara vermesi ve bedelin ortakların
kooperatife satacakları ürün bedeli ile ilişkilendirilmesi ortak dışı işlem
sayılmayacaktır. Buna göre bir pancar üretim kooperatifi tarafından üçüncü
kişilerden satın alınan gübrenin, kooperatif ortaklarından satın alınacak
pancara ait ürün bedelinden mahsup edilmek üzere ortaklara dağıtılması, ortak
dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir. Ancak, ortak olmayanlara da ilaç, gübre,
tohum gibi üretim girdileri satılması halinde ortak dışı işlem yapılmış
sayılacaktır.

- Üretim kooperatiflerinin ortaklarının kişisel ihtiyaç giyim ve gıda
ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla market işletmeciliği yapması ortak dışı işlem
sayılacaktır.

7.3- KREDI KOOPERATIFLERINDE ORTAK DIŞI IŞLEMLER NELER OLABILIR?

Kredi kooperatiflerinin kendi kaynaklarından veya banka, kredi kuruluşu benzeri
üçüncü kişilerden sağladığı fonları, sadece ortaklarına kredi olarak vermesi
halinde, bu faaliyetler ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Kredinin, kooperatif
ortağı olmayanlara verilmesi ise ortak dışı işlem olarak kabul edilecektir. Yine
kredi kooperatifinin finansman dışında ortaklardan ürün satın alması ortaklara
herhangi ürün satması, gayrimenkul edinip bunları kiralaması veya satması da
ortak dışı işlem sayılacaktır.

7.4- YAPI KOOPERATIFLERINDE ORTAK DIŞI IŞLEMLER NELER OLABILIR?

- Yapı kooperatiflerinin, arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için
bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem olarak kabul
edilmeyecektir.

- Yapı kooperatifi tarafından inşa edilen işyeri ve konutlarda yaşayan
insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sosyal tesislerin kat
karşılığı inşa ettirilmesi de ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Bu tesislerin
yapımını müteakip, kooperatif tarafından işletilmesi halinde, işletilmeye
başlandığı tarihte muafiyet şartı ihlal edilmiş sayılacaktır.

- Kooperatiflerin konut inşa etmek üzere kum, çimento, demir vb. malzeme satın
alması, söz konusu inşaata finansman sağlamak üzere üçüncü kişilerden kredi
temin etmesi de ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.

- İşyeri veya konut inşa etmek üzere kurulan bir yapı kooperatifinin
ortaklarından topladığı paraları değerlendirerek nemalandırması halinde, söz
konusu nemaların Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesine göre
vergilendirilmiş olması ve ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları
doğrultusunda harcanması şartıyla, ortak dışı işlem sayılmayacaktır.

- Kooperatife ait taşınmazların, ortaklara veya ortak olmayanlara kiraya
verilmesi veya kooperatifin inşa ettiği konut veya işyerlerinin ortaklara
dağıtımından sonra elinde kalan işyeri, konut veya arsaların satılması ortak
dışı işlem sayılacaktır.

- Kooperatifin amacını gerçekleştirmesinden sonra elinde kalan malzeme, alet ve
edevatın satılması ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.

- Öte yandan, bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde, "ortakların sosyal,
kültürel ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurmak,
işletmek veya kiraya vermek …." hükmü yer alabilmektedir. Ana sözleşmelerinde
söz konusu hüküm olsa dahi fiilen söz konusu tesislerin kurulup bizzat
işletilmesi veya kiraya verilmesi ortak dışı işlem olarak değerlendirilecektir.
Bu hükmün, ana sözleşmede yer alması tek başına mükellefiyet için yeterli
olmayacaktır.

7.5- KOOPERATIFLERE YAPILAN KIRA ÖDEMELERINDEN KURUMLAR VERGISI KESINTISI
YAPILMASI GEREKIYOR MU?

Kooperatiflerin aktifinde kayıtlı işyerlerini kiraya vermesi durumunda,
kooperatife yapılacak kira ödemeleri üzerinden kiralayanlar tarafından Kurumlar
Vergisi Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca %20 oranında kurumlar vergisi
kesintisi yapılması gerekir.

Söz konusu kira ödemeleri üzerinden yapılacak vergi kesintisinde, kooperatifin
türü, mükellef veya muaf olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

7.6- YENI KURULAN YAPI KOOPERATIFLERINDE ARSA TEMIN EDILMEMESI VEYA HENÜZ INŞAAT
AŞAMASINA GELINMEMESI SEBEBIYLE INŞAAT RUHSATI ALINAMAMASI DURUMUNDA KOOPERATIF
MUAFIYETI ŞARTLARI IHLAL EDILMIŞ SAYILACAK MIDIR?

Yeni kurulan kooperatiflerde henüz arsa temin edilmemesi ve inşaat aşamasına
gelinmemesi nedeniyle yapı ruhsatının bulunmaması kurumlar vergisi muafiyetine
engel teşkil etmeyecektir.

7.7- YAPI KOOPERATIFLERININ INŞAAT RUHSATI KOOPERATIF VE ORTAKLARI ADINA OLMASI
DURUMUNDA DA MUAFIYET SONA ERER MI?

İnşaat ruhsatının yapı kooperatifi adına olması Kanun hükmü gereğidir. Bu
nedenle inşaat ruhsatının kooperatif ve ortakları adına olması durumunda da
muafiyet şartı ihlal edilmiş olacaktır.

7.8- KONUT YAPI KOOPERATIFLERINDE KAT IRTIFAK TAPUSUNUN ÜYELER ADINA ALINMASI YA
DA ÜYELERE DEVRI DURUMUNDA KURUMLAR VERGISI MUAFIYETINDEN FAYDALANMAK MÜMKÜN
MÜDÜR?

Arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına bulunmaması durumunda kurumlar
vergisi muafiyetinden yararlanılması mümkün değildir.

7.9- KOOPERATIFIN KURUMLAR VERGISI MUAFIYETINDEN FAYDALANABILMESI IÇIN ÜST
BIRLIĞE ÜYE OLMA ŞARTI VAR MIDIR?

01/01/2006 tarihinden itibaren üst birliğe üye olma şartı kaldırılmıştır.
Dolayısıyla, muafiyet şartlarından faydalanabilmek için üst birliğe üye
olunmasına gerek bulunmamaktadır.

7.10- KOOPERATIFIN ELINDE BULUNAN ARSASININ KAMULAŞTIRILMASININ VE BU
KAMULAŞTIRMA NETICESINDE ELDE EDILECEK GELIRIN ORTAKLARA DAĞITILMASI DURUMUNDA
KURUMLAR VERGISI MUAFIYETI IHLAL EDILMIŞ SAYILACAK MIDIR?

Kooperatif arsasının kamulaştırılması ortak dışı işlem sayılmayacağından
kurumlar vergisi muafiyetini sona erdirmeyecektir. Ancak kamulaştırma
neticesinde elde edilen gelirin ortaklara dağıtılması ise muafiyet şartlarından
biri olan "ortaklara kazanç üzerinden pay verilmemesi" şartına aykırılık teşkil
edeceğinden kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.

7.11- AMACINI GERÇEKLEŞTIREMEYEN KOOPERATIFIN ELINDEKI ARSASINI SATMASI VE SATIŞ
NETICESINDE OLUŞAN KAZANCINI ORTAKLARINA DAĞITMASI HALINDE KURUMLAR VERGISI
KARŞISINDAKI DURUMU NE ŞEKILDE OLACAKTIR?

Kooperatifin sahip olduğu arsasını satması ortak dışı işlem sayılacağından
kurumlar vergisi muafiyeti sona erecektir. Bu satış neticesinde elde edilen
kazancın dağıtılması da gelir vergisi stopajına tabi olacaktır. Ancak, stopaj
yapılacak tutar, ortakların kooperatife ödedikleri aidatlar ile arsanın
satılması neticesinde oluşacak kazancın arasındaki fark olacaktır. Yani
kooperatif ortaklarının ödediği aidatların tekrar ortaklara dağıtılması gelir
vergisi tevkifatı kapsamına girmemektedir.

7.12- KOOPERATIFIN INŞA ETTIĞI KONUTLARIN ORTAKLARA DAĞITILMASINDAN SONRA
KOOPERATIFIN ELINDE KALAN IŞYERI, KONUT VE ARSALARIN ORTAKLARA YA DA ORTAK DIŞI
KIŞILERE SATILMASI DURUMUNDA KURUMLAR VERGISI MUAFIYETI NE ŞEKILDE OLACAKTIR?

Kooperatifin inşa ettiği konutların ortaklara dağıtılmasından sonra kooperatifin
elinde kalan konut, işyeri arsaların ortaklara ya da ortak dışı kişilere
satılması ortak dışı işlem sayılacağından, bu tarih itibariyle kurumlar vergisi
muafiyeti sona erecektir.

7.13- YAPI KOOPERATIFININ ARSASINI KAT KARŞILIĞI OLARAK MÜTEAHHIDE VERMESI ORTAK
DIŞI IŞLEM SAYILIP, MUAFIYETI ENGELLER MI?

Yapı kooperatiflerinin, arsalarını kat karşılığı vererek işyeri veya konut elde
etmeleri ortak dışı işlem sayılacaktır. Ancak, bu kooperatiflerin, her bir hisse
için bir işyeri veya konut elde etmesi halinde, bu işlem ortak dışı işlem olarak
kabul edilmeyecektir.

7.14- YAPI KOOPERATIFININ ÜYELERINI KONUT SAHIBI YAPMA AMACIYLA BAŞKASININ
ARSASI ÜZERINDE KAT KARŞILIĞI INŞAAT YAPMASI ORTAK DIŞI IŞLEM SAYILIP, MUAFIYETI
ENGELLER MI?

Gerek arsa tapusunun kooperatif adına olmaması gerekse müteahhitlik işi
yapılması nedeniyle bu işe başlandığı tarih itibariyle muafiyet sona erecektir.

7.15- TASFIYE HALINDEKI KOOPERATIFLERIN ELLERINDE KALAN IŞYERI, KONUT VEYA
ARSALARI SATMALARI HALINDE, KURUMLAR VERGISI MUAFIYETI SONA ERECEK MIDIR?

Tasfiye halindeki kooperatiflerin ellerinde kalan işyeri, konut veya arsaları
satmaları halinde satış tarihi itibariyle kurumlar vergisi muafiyeti sona
erecektir.

7.16- KOOPERATIFLER TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI ISTISNASINDAN FAYDALANABILIR MI?

Kooperatiflerin sahip oldukları arsaları satmaları halinde muafiyetleri sona
ermekte ve kurumlar vergisi mükellefi olmaktadırlar. Aktiflerinde iki yıldan
fazla süre tuttukları arsaları satmaları halinde katma değer vergisi
hesaplanmamakta ve satıştan doğan kazancın %50'si 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre kurumlar
vergisinden istisna edilmektedir. Ancak, satıştan elde edilen kazancın bir fon
hesabına alınması, ortaklara dağıtılmaması ve kooperatif amaçları için
kullanılması gerekmektedir. Tasfiye halindeki kooperatiflerin ise taşınmaz satış
kazancı istisnasından faydalanması mümkün bulunmamaktadır.

7.17- SITE IŞLETME KOOPERATIFLERI DE KURUMLAR VERGISI MUAFIYETINDEN
FAYDALANABILIR MI?

Site işletme kooperatifleri de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen muafiyet şartlarını
taşıması halinde kurumlar vergisi muafiyetinden faydalanması mümkün
bulunmaktadır.

7.18- SITE IŞLETME KOOPERATIFE AIT ALANLARIN KAFETERYA VE MARKET OLARAK
IŞLETILMESI VEYA BUNLARIN IŞLETILMEK ÜZERE KIRAYA VERILMESI ORTAK DIŞI IŞLEM
MIDIR?

Site işletme kooperatiflerince, kooperatife ait kafeterya ve market olarak
işletilen taşınmazların kiralanması ya da buraların kendilerince işletilmesi
ortak dışı işlem sayılacaktır. Aynı şekilde, çay bahçesi, otopark işletmeciliği
vb. faaliyetlerde bulunulması da ortak dışı işlem olarak değerlendirilecektir.

7.19- KOOPERATIF GELIRLERININ SADECE TAŞINMAZ KIRA GELIRLERINDEN VE MEVDUAT
FAIZLERINDEN OLUŞMASI HALINDE BEYANNAME VERILMESI GEREKIR MI?

Kooperatiflerin taşınmazlarını kiraya vermeleri ortak dışı işlem olarak
değerlendirileceğinden kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen
iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi
gerekmektedir. Ancak, bu iktisadi işletmelerin başkaca gelir getirici
faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş
taşınmaz kira gelirleri ile vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizlerinden
ibaret olması halinde, kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri
dahil) vermelerine gerek bulunmamaktadır. Yapılan vergi kesintileri nihai
vergileme olacaktır.

Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bu iktisadi işletmelerin
kurumlar vergisi beyannamesi de dahil olmak üzere mükellefiyetle ilgili tüm
ödevlerin yerine getirilmesinden kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır.

7.20- KOOPERATIFLERDE HANGI DURUMLARDA IKTISADI IŞLETME OLUŞUR?

Kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı
işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen
kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde
kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer
şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları
kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar
vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının
kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

7.21- KOOPERATIF TÜZEL KIŞILIĞINE BAĞLI OLUŞAN IKTISADI IŞLETMELERIN AYRI BIR
DEFTER TUTMA ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan
kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem
kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı
ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının
diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan
defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Buna göre,
kooperatif nezdinde oluşan iktisadi işletmelerin ayrı bir defter tutma
zorunlulukları yoktur.

7.22- KURUMLAR VERGISI BEYANNAMESI IKTISADI IŞLETME TARAFINDAN MI YOKSA
KOOPERATIF TÜZEL KIŞILIĞI TARAFINDAN MI VERILMELIDIR?

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin farklı alan veya konularda
yaptığı tüm ortak dışı işlemler nedeniyle, alan veya konu ayrımı
gözetilmeksizin, kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen tek bir
iktisadi işletme adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilecek ve ortak
dışı işlemlerle ilgili kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerine ilişkin
mükellefiyetle ilgili tüm ödevlerin yerine getirilmesinden kooperatif tüzel
kişiliği sorumlu olacaktır.

7.23- KOOPERATIFLERIN KURULACAK IKTISADI IŞLETMELERININ HANGI TICARI DEFTER VE
BELGELERI TUTMALARI GEREKMEKTEDIR?

Kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle
kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletmelerin
kendi adlarına defter tutma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak ortak dışı
işlemlerden doğan kazanç ve kurumlar vergisi matrahının tespit edilebilmesi için
ortak dışı işlemlere ilişkin hesap ve kayıtların, kooperatif defterlerinde ortak
dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve giderlerin ayrı
ayrı izlenmesine imkan verecek şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

7.24- KURUMLAR VERGISINDEN MUAF OLAN KOOPERATIFLERIN IKTISADI IŞLETMELERININ
MÜKELLEFIYET TESISI IÇIN HANGI BILGI VE BELGELER ILE VERGI DAIRESI
MÜDÜRLÜKLERINE BAŞVURMALARI GEREKMEKTEDIR?

1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan
kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla,
1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları
sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren
gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel
kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen ayrı bir iktisadi işletme nezdinde
kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde
ettikleri kazançları vergilendirilecektir. Söz konusu mükellefiyet tesisi
kooperatiflerce veya iktisadi işletmelerce herhangi bir işlem yapılmaksızın
ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerince yerine getirilecektir. Öte yandan 1/1/2018
tarihinden önce muaf olan kooperatiflerin sonradan ortak dışı işlemlerde
bulunması durumunda kooperatiflerin işe başlama dilekçesiyle ilgili Vergi
Dairesi Müdürlüğüne başvurmaları yeterlidir.

7.25- KURUMLAR VERGISI MÜKELLEFIYETI IKTISADI IŞLETME ADINA OLURKEN TARHIYAT
KOOPERATIF TÜZEL KIŞILIĞI ADINA NASIL YAPILACAKTIR?

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde
ettikleri kazançları, bu işlemleri nedeniyle oluştuğu kabul edilen iktisadi
işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak olup bu kazançlar üzerinden
hesaplanan kurumlar vergisi, kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılan
kooperatif tüzel kişiliği adına tarh olunacaktır.




Hesaplama bilgi amacıyla oluşturulmuştur. Sorumluluk kabul edilmez.

© 2023. Tüm hakları saklıdır. Gizlilik ve Hizmet Koşulları için tıklayın.